Stajyerlikte Öğrendiğim 3 Şey

Niyazi Can TAMDOĞAN
3 Nis
2 dakikada okunur

Bazen hiçbir şey yapmadan da çok şey öğrenirsin.

Staj, gastronomi eğitiminin en sessiz ama en çok şey öğreten bölümüdür.Ne bir diploma verir, ne de seni alkışlar.Ama seni şekillendirir.

Benim için staj, sadece teknik değil; karakter gelişimi, sabır ve gözlem okuluydu.İşte sana samimi ve filtresiz bir şekilde anlatacağım, stajyerlikte öğrendiğim 3 şey:

1️⃣ Sen Önemli Değilsin, Sistem Önemli

Staja başladığında kimse sana "Hoş geldin" demeyebilir.Hatta seni pek umursamayabilirler.İlk başta bu seni kırabilir ama şunu fark ediyorsun:

Bu sistem, bireysel egolarla değil, akışla yürüyor.

Sen orada sistemi gözlemleyecek, eksikleri tamamlayacak, sorulmadan katkı verecek kişisin.Bu, seni küçültmez. Aksine, mutfağın dilini öğrenmenin ilk adımıdır.

Senin görevin o an soğan doğramaksa, sadece soğan değil, davranış doğrayışını da izliyorlar.

2️⃣ Gerçek Eğitim, Tabağın Çıkmadığı Anda Başlar

Mutfakta yoğunluk varken bir şey öğrenemezsin. Çünkü herkes görevinde.Ama boşlukta, temizlik yapılırken, arada bir çay içilirken, bir şef sana döner ve şöyle der:

“Bak bu sosu böyle yapıyoruz çünkü...”

İşte o anlar altın değerindedir.Gözün açık, kulağın tetikte, zihnin kayıt modunda olmalı.

Stajyerlik, aktif dinleme sanatıdır.Çünkü eğitim, sadece anlatılarak değil, yaşanarak verilir.

3️⃣ En Küçük İşler, En Büyük Şeyleri Öğretir

Sebze ayıklamak. Kurutmak. Yüzlerce meze tabağına aynı şeyi dizmek.Bunlar sıkıcı gibi gelir ama aslında:

El pratiğini geliştirir.
Hızını ve ritmini artırır.
Sabır kasını büyütür.
Hata toleransını ölçer.

Bir gün, biri seni dikkatlice izlerken “Bu çocuk işe yarar” der.O cümle bile bazen bütün emeğe değer.

Ve şunu unutma:

Sen mutfağın ucundaki köşede bir stajyer değil, geleceğin şefisin.Ama bu, ne kadar iyi doğradığınla değil, ne kadar iyi gözlemlediğinle başlar.